AKYAZI DEPREMİ

SİSMOLOJİK VERİLER

Depremin yeri, büyüklüğü ve derinliğine ilişkin çeşitli kuruluşlardan elde sismolojik veriler Tablo 1’de gösterilmiştir.
 

Kuruluş Adı  Enlem Boylam  Derinlik(km) Büyüklük
Kandilli 40.67 33.00 10.0 Md: 5.9
DAD 40.67 33.09 22.7 Md: 5.9
USGS-NEIC 40.72 32.87 33.0 Mw: 6.1
HRVD 40.57 32.83 20.5 Mw: 6.0
ERI 40.60 33.00 33.0 Ms: 6.1

 
Tablo 1: Depreme ilişkin çeşitli kuruluşlarca açıklanmış sismolojik bilgiler. Kandilli: Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi, DAD: Bayındırlık Bakanlığı, Deprem Araştırma Dairesi, USGS-NEIC: USGS National Earthquake Information Center, HRVD: Harvard University Seismology Group, ERI: Tokyo University Earthquake Research Institute HRVD:

Çeşitli kuruluşlarca önerilen episantır koordinatları birbirine yakın olup Çerkeş güneyi-Orta batısına rastlamaktadır. Magnitüdü 4’ten büyük artçı şokların episantırları da ana şokla aynı bölgede yer almaktadır.  Yapılan fay düzlemi çözümleri depremin eğim atımlı (normal) kırılma (faylanma) sonucu oluştuğunu göstermektedir

Güney ucu dışında genelde  Miyosen-Pliyosen yaşlı volkanit ve volkano-sedimanter kaya topluluklarında izlenir Ortabayındır yöresinde kumtaşı, kiltaşı, çamurtaşı, kireçtaşı ve marndan oluşan Üst Kretase yaşlı çökeller yüzlek verir. Güney kesiminde heyelanların yaygın olması nedeniyle dokanak ilişkilerine göre faya ilişkin yorum yapmak güçtür. Buğurören  köyü yöresi ve kuzeyinde ise Miyosen-Pliyosen yaşlı volkanit ve volkano sedimanterlerden oluşan istifteki farklı birimler fay boyunca karşı karşıya gelmiştir.

Dendiritik drenajla parçalanmış ve genelde dağlık rölyef sunan bölgesel jeomorfoloji içerisinde Dodurga fayı K-G uzanımlı bir topoğrafik uyumsuzluk oluşturur. Devrez Çayı tarafından drene edilen Orta depresyonunu batısını sınırlandıran fayın batı bloğu morfolojik olarak yukarıdadır. Fayın batı bloğu ortalama 1500-1700 metreler seviyesinde yüksek plato karakteri gösterir. Bu yüksek plato dar ve derin vadilerle yarılmıştır. Güneydeki 10 km'lik kesiminde fayın doğu bloğunun ortalama yükseltisi ise 1250-1400 metredir. Bu kesimde alüvyon dolgulu vadi tabanları  geniş yer tutar.

Fayın güney kesiminde heyelanlar nedeniyle aktif fay morfolojisi bozulmuştur. Kuzeye doğru gidildiğinde aktif faylara özgü morfolojik bulgular artar. D-B yönünde gelişmiş olan drenaj, kuruluş ve gelişim özellikleri açısından fayın Kuvaterner içerisinde aktif olduğunu gösterir. Buğuören yöresinde Kısaç derede 1.5 km,, güneyde kesiminde ise Yazır çayında yaklaşık 2 km sol yönlü dirseklenme izlenir . Bunların dışında Dodurga’nın yaklaşık 750 metre kuzeyinde küçük bir sel kanalında 12-15 metrelik sol yönlü ötelenme izlenmiştir. Drenajdaki bu ötelenmeler  fayın sol yönlü doğrultu atım bileşenini gösteren veriler olarak kabul edilmiştir. Öte yandan, Dodurga-Buğurören arası ve Buğuören yakın kuzeyinde  fayın doğu bloğunda  batı-kuzeybatı yönüne eğimli yüzey tiltlenmesi izlenmiştir. Bu tip yüzey tiltlenmesi aktif normal faylara özgüdür. Bu morfolojik veriler Dodurga fayının doğu bloğu aşağıda sol yönlü doğrultu atım bileşenli normal fay olduğuna işaret etmektedir.

Fay çizgisi boyunca eski depremlere ilişkin belirgin sarplıklar izlenememiştir.Bu durum  yüzey yırtılması ile sonuçlanan depremlerin tekrarlanma süresinin çok geniş aralıklı olması ile açıklanabileceği gibi fayda, gelişmiş olan eski depremlerin 06.06.2000 depremi gibi yüzey yırtılmasına yol açan büyüklükte olmadığına da yorumlanabilir.