ARDUVAZ
Arduvaz kil yataklarının diajenez sonucu şistleşmesinden oluşan ince tabakalı kayaçlardır. Şistleşme, genellikle tabakalaşmaya paralel olup kayacın ince tabakalar halinde dilimlenmesini sağlar. Genellikle koyu gri renkli olan arduvaz mika, kuvars ve klorit gibi mineraller ihtiva eder. Bu mineraller az çok silisleşmiş killi ve marnlı bir hamurla bağlanmıştır. SiO2 oranı %50-68 arasında bulunmuştur. Oldukça sert olan arduvaz su geçirmez ve atmosfer şartlarına dayanıklıdır. Arduvaz eğer pirit ve kalsit ihtiva ederse kolay bozuşur, açığa çıkan sülfürik asit çakılan çivileri de paslandırdığından arduvazı çatı kaplama malzemesi olarak kullanılamaz hale getirir. Minerolojik bileşimdeki değişimler, mermer ve diğer dekorasyon taşlarında olduğu gibi, arduvazı da renk ve desen bakımından farklı özelliklere kavuşturulabilir.
Arduvaz, diğer adı ile sleyt 900 kg cm basınca dayanıklıdır. Gerek çatı, gerekse dış yüzey kaplamalarında ebad ve kalınlık hususunda belli standartlar yürürlüktedir. Çatı arduvazlarının birkaç yüz yıl dayandığına dair kayıtlar bulunmuştur. İstanbul Haydarpaşa tarihi gar binası Almanya'dan ithal edilen arduvaz ile kaplanmıştır. Binanın ön cephesindeki kitabede bu arduvazlar hakkında bilgi vardır. Ankara'da Ulus ve İstasyon civarındaki bazı eski ve tarihi binaların çatıları da arduvazlarla kaplanmıştır. İngiltere'nin Galler bölgesinde arduvazın 1750 yılından beri çatı kaplama malzemesi olarak kullanıldığı bilinmektedir.Arduvaz çatı ve duvar kaplama malzemesi olma dışında iyi bir döşeme ve dekarasyon malzemesi olarak da pazar bulmuştur. Pul ve toz sleyt ise hem asfalt agregası, hem de lastik-plastik ve ilaç sanayiinde dolgu maddesi olarak kullanılmaktadır. Genleşen sleytler ise hafif yapı malzemesi olarak değerlendirilir.