Obruk Araştırmaları
Çapı ve derinliği bir kaç metreden bir kaç yüz metreye değişen silindirik veya huniye benzerlik gösteren morfolojik yapılar dolin olarak tanımlanmaktadır. Çökme veya çözünme olarak iki farklı süreç sonucunda oluşan bu dolinler obrukların oluşumu ile benzerlik göstermektedir. Literatürde sinkhole ve cenote terimleri de yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde, özellikle Konya Kapalı Havzasında (KKH), yeraltısu seviyesinin antropojenik etkilere bağlı olarak hızlı bir şekilde düşmesiyle obruk gelişimi de hızlanmaktadır. İnsan yaşamını etkileme noktasına gelen obruk oluşumları doğal afet olarak tanımlanabilmekte ve risk değerlendirme çalışmaları da zorunlu hale gelmektedir.
Yeraltı suyu seviyesindeki antropojenik etkiye bağlı hızlı düşüm, kendi içinde karstlaşmaya bağlı dinamik bir süreç yaşayan ve doğal afet olarak tanımlanabilecek obruk gelişimini de dolaylı olarak etkilemektedir.
Geçmişte düşük nüfus yoğunluğu, sınırlı tarım ve sanayi alanları gibi nedenlerden dolayı bir tehdit olarak algılanmayan obruklar, günümüzde bu faktörlerin daha geniş alanlara yayılmasına bağlı olarak, insan yaşamı açısından tehlike yaratabilecek konuma gelmiştir.
Karstik çöküntülerin oluşum mekanizmaları ve gelişim süreçlerinden hareketle olası karstik tehlike alanlarını belirlemesi üzerine çalışmalar yapan kurumumuz obruk araştırmalarında şu yöntem dizinini kullanmaktadır;
Uzaktan Algılama
Uzaktan Algılama çalışmalarında Landsat5 TM, ASTER Terra ve ALOS Palsar Radar interferometri uydu görüntüleri üzerinden analizler yapılmaktadır.
Jeoloji
Jeoloji araştırmalarında, obrukların yüzeydeki izdüşümlerinin gözlendiği çökeller ayrıntılı incelenerek, kaya türü ayrımına dayalı olarak haritalanır. Kayaçların yanal ve düşey yönde fasiyes değişimlerini ve ayrıntılı kaya türü özelliklerini ortaya koyan araştırmalar yapılır. Detaylı çizgisellik haritaları oluşturulur.
Hidrojeoloji
Bölgenin obruk ve karstik gelişimindeki en önemli parametreleri içeren hidrojeolojik yapının çözümlenmesi amacıyla yürütülen hidrojeoloji araştırmalarında, öncelikle kurulan gözlem ağında yeraltısuyu tablasındaki seviye değişimleri ölçülür. Aynı gözlem ağı yeraltısularının hidrokimyasal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla da oluşturulur. Arazide kuyu ve kaynak başı analizler yapılırken laboratuvardaki analizlere yönelik de örnekleme gerçekleştirilir. Bölgede var olan yada yeni açılan sondaj kuyularında kayaçların akifer parametrelerine yönelik pompa testleri ve gerekirse izleyici deneyleri yapılır.
Mühendislik Jeolojisi
Proje sahasının genel değerlendirmesi sonucu belirlenen alanlarda mühendislik jeolojisi çalışması yapılır. Bu kapsamda obruğu oluşturan litolojilerin gözlemsel değerlendirilmesi; bu alanlarda gelişmiş duraysızlıklar, süreksizlikler, bozunmanın etkileri gibi mekanik parametreler incelenir ve obrukların meydana geldiği litolojilerin dolaylı olarak dayanım parametrelerinin tespiti için yerinde (in-situ) deneyler gerçekleştirilir. Çalışmanın ikinci aşamasında obrukların geliştiği düşünülen litolojik birimlerden blok, torba ve su örnekleri alınarak bunlarda arazi ve laboratuvar deneyleri gerçekleştirilir. Araştırmaların en son aşamasında da gerçekleştirilen sondaj çalışmalarından elde edilen karot örnekleri de laboratuvarda yapılan deney çalışmaları ile incelenir.
Jeofizik
Çalışmalar Gravite (mikrogravite), Jeoelektrik ve Yer Radarı olmak üzere üç ana disiplin altında sürdürülmektedir. Kullanılan yöntemler ile, araştırması yapılan sahalarda var olan obrukların yeraltındaki geometrisi, olası karstik boşlukların lokasyonları, alansal dağılımları ve örtü-temel kayaç dokanak ilişkileri saptanmaya çalışılmaktadır.
Karst
Bölgenin karstik gelişimini etkileyen jeolojik, jeomorfolojik ve hidrojeolojik parametreler kullanılarak obruk mekanizma çözümlemesi yapılmaktadır.
Sondaj
Sondajlar hidrojeolojik ve jeoteknik amaçlıdır. Ayrıca jeofizik veriler de bu sondaj çalışmaları sırasında test edilmektedir.